Ana içeriğe atla

K-PAX



Olaylara çok dar açılardan baktığımızı kanıtlayan bir film k-pax.Kevin spacey yine mükemmel soğukkanlılığıyla oyunculuğunu sergiliyor.İçinde bulunduğu Prot karakterinin ifadesizliğini hiçbir mimik kullanmayarak filmin uzunca bölümünde profesyonelce sergiliyor.Başlarda Prot karakterinin başka gezegenden geldiğine inanmak istemiyorsunuz elbette.Çünkü bizler mantığımızın kabul etmediği şeyleri reddetme yoluna gideriz. Psikiyatrist dr powell da önce reddediyor bu durumu, sonra inanmaya başlıyor daha sonra ise psikolojik açıdan sebepleri bulduğunu sanarak geri dönüş yapıyor. Prot k-pax gezegeninde aile,hukuk,yasa,hükümet olmadığını söylüyor.En önemlisi bunlara hiç ihtiyaç duymadıklarını.Elbette yüzyıllardır doğan tüm olgular ihtiyaçlardan doğdu. Ama yine de aklımdaki soru; "Ne oldu da bizler aile ve toplumsal değer,yargılara bu kadar ihtiyaç duyduk?" Filmin sonlarına doğru beni en çok etkileyen diyolog ise şöyle. Powell: Bir gün ben de k-pax'e gidebilir miyim? Oldukça merak ediyorum. Prot:Bence önce kendi dünyanın güzelliklerini görmen gerek.Belki sonra olabilir.

Yani çevremizdeki birçok güzelliği kaçırıyoruz. Önce kendimizi, kendi dünyamızı tanımadan başka dünyalar hakkında hükümler veriyoruz. Herkesin izlerken farklı dersler çıkarabileceği bir film diyorum ben k-pax için. Umarım izler siz de beğenirsiniz. Ve bunları yazarken aklıma gelen bir haberi de paylaşmak istiyorum.Sizde keyifli duygular uyandıracağına eminim.

"Adamin biri Washington metro istasyonunda yere comelir ve kemanini calmaya baslar; soguk bir ocak ayi sabahidir. 45 dakika boyuca 6 Bach calar. Cogu insanin ise gitmek icin hareketlendigi bu yogun saat suresince 1100 kisinin istasyonun icinden gectigi hesaplanir. Uc dakika gecer orta yasli bir adam muzisyenin caldigini farkeder. Yavaslar, bir kac saniyeligine durur ve sonrasinda aceleyle ilerler yapacaklarindan geri kalmasin diye.Bir dakika sonra kemanci ilk bir dolarlik bahsisinin alir; bir bayan parayi kemancinin onune gecerken atmis ve hic durmadan yoluna devam etmistir. Bir kac dakika sonra birisi dinlemek icin duvara yaslanir saatine bakar ve tekrar yurumeye baslar. Besbelli adam isine gec kalmistir. En cok dikkat eden ise uc yasinda bir cocuktur. Annesi alelacele cekistiriken kendisini durup kemanciya bakar. Sonunda annesi kuvvetlice cekistirir cocugu ve cocuk surekli arkasina bakarak yurumeye baslar.Bu olay diger bir cok cocuk tarafindan tekrarlanir,fakat istisnasiz tum ebeveyinler cocuklarini yurumeye devam etmeye zorlar. Kemancinin 45 dakikalik gosterisi boyunca sadece 6 kisi durup bir sure bekler. 20 kisi kendisine para verir, sonra yine normal bir sekilde yurumeye devam ederler. 32 dolar toplar kemanci. Gosterisi bitipte etrafa sessizlik hakim oldugunda hic kimse farketmez bile.Kimse alkislamaz yada tanimaz. Kimse az once dunyadaki yazilan eserler arasindaki en essiz parcayi 3.5 milyon dolar degerindeki kemaniyla calan bu kisinin dunyanin en yetenekli muzisyenlerinden Joshua Bell oldugunu farkina varmaz. Bu olaydan iki gun once biletlerinin ortalama 100 dolar oldugu konserin biletleri yok satmistir. Bu gercek bir hikayedir. Joshua Bell in bu metro istasyonunda kimligi belirsiz bir sekilde verdigi konser Washinton Post tafafindan algilama,zevk ve inanlarin onceliklerini kapsayan sosyal arastirmanin bir parcasi olarak tertip edilmistir.


Ozet olarak : Ortak bir cevrede, uygunsuz bir zamanda guzelligi algilayabiliyormuyuz? Durup da bunu takdir ediyor muyuz? Bir yetenegi beklenmedik bir icerikte tanimlayabiliyor muyuz?
Bu arastirmadan edinelecek muhtemel sonuclardan biri sudur : Eger dunyanin en unlu
muzisyenlerinden birinin dunyada yazilan en iyi eserlerden birini calarken onu durup da
dinleyecek bir dakikamiz bile yoksa, acaba daha neler kaciriyoruz hayatta?''


Kaynak: Knowledge of Today


Yorumlar

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gölge Öğretmenin iş tanımı

      Gölge öğretmen nedir? Görev ve sorumlulukları nelerdir? Kimler gölge öğretmen olabilir?       Gölge öğretmenler, desteğe ihtiyacı olan çocukların okul saatleri içerisinde ortama uyumları için çalışan profesyonellerdir. Dikkat eksiliği ve hiperaktivite bozukluğuna sahip çocuklar, otizm ve down gibi yaygın gelişimsel bozukluğa sahip çocuklar okula uyum sürecinde desteğe ihtiyaç duyarlar. Gölge öğretmen bu uyum sürecini aile,okul ve özel eğitim çemberinde en iyi şekilde yürütmeye çalışır. Önemli olan sürecin en sağlıklı şekliyle yürütülmesidir. Çocuk gelişimi ve Psikoloji alanlarından mezun kişiler gölge öğretmenlik yapabilir. Bu noktada önemli olan çocuğun davranışlarını iyi gözlemlemek, ihtiyaçlarını fark edebilmek ve davranışsal problemleriyle çalışabilmektir.     Çalıştığım çocuklar genelde otizm spektrum tanısı almış oluyor. İlk aylarda okula alışmalarına yardımcı olmak en önemli görevim. Alışmaya başladıktan sonra davranışsal problemler...

Brene Brown 'Kuvvetle Ayağa Kalkmak' Notları 1

*Gerçek şu ki düşmek can yakar. Zor olan cesur olmaya devam etmek ve el yordamıyla da olsa tekrar ayağa kalkmaktır. *Başarılı ve kuvvetli ilişkilere sahip insanların ortak noktası; bu insanlar duygusallığın gücünü görüyorlar ve kendilerini rahatsızlığın kollarına bırakmaktan korkmuyorlar. *Evet, kusurluyum ve kırılganım, bazen de korkuyorum ama bu, cesur olduğum, sevilmeye ve birilerine ait olmaya layık olduğum gerçeğini değiştirmez. *Saklanmak, rol yapmak ve kırılganlığa karşı zırhlanmak bizi öldürüyor: Ruhlarımızı, umutlarımızı, potansiyelimizi, yaratıcılığımızı, liderlik etme yetimizi, inancımızı ve mutluluğumuzu etkiliyor. *Bugün incinmiş hissetmek yerine incindiği için asabileşen, acıyı kabul etmek yerine diğerlerine acı çektiren çok fazla insan var. Bu insanlar hayal kırıklığı hissetmeyi göze almak yerine hayal kırıklığı içinde yaşamayı seçiyorlar. *Yardım istemek; tavırlı bir davranıştır ve tavırlı olmak güzeldir. Tavırlı insan kendini rahatsızlığın kollarına bırakıp, ...

Hatırlat da Haziran sonunda çocukluğumu yakalım

sen beni öpersen belki de ben Fransız olurum şehre inerim bir sinema yağmura çalar otomobil icad olunur, zarifoğlu ölür dünyadaki tüm zenciler kırk yaşından büyüktür. -Senegalliler dahil değil sen beni öpersen belki de bulvarlar iltihablanır çağdaş coğrafyalarda üretir cesetlerini siyaset bilimi o vakit bir sufiyi darplarla gebertebilirsin hayat bir yanıyla güzeldir canım, sen de güzelsin -yoksa seni rahatsız mı ettim? sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim elbette gayet rasyoneldir attan atlamak -Freud diye bir şey yoktur. sen beni öpersen belki de ben gangsterleşirim belki de şair olurum seni de aldırırım yanıma bilesin; göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün yani ya bu eller öpülür, ya sen öldürülürsün. -haydi iç de çay koyayım. Ah Muhsin Ünlü