Erken
gelişim döneminde çocukların davranışlarını doğru anlayabilmek, tanımak ve
yorumlamak çok önemlidir. Çocuk doğumundan bugüne kadar çevreyle etkileşim
halindedir. Başlangıçta sözel olmayan, jest ve mimiklere dayanan bir iletişim
vardır. Örneğin; bebeğinize doğru eğilip
yüzünüzde gülümseme ile ses çıkarırsanız o da iletişime cevap verip göz teması
kuracak ve gülecektir. İşte tam bu noktada, karşılıklı iletişim konusunda
sorunlar fark edildiğinde ailenin gözlemi büyük önem taşımaktadır. Teknolojinin
gelişmesi ile birlikte çoğu aile herhangi bir sorunla karşılaştığında internete
başvurmakta ve maalesef bilgi kirliliğinden ötürü çocuktaki belirtilerin neyi
gösterdiğini anlamakta zorluk çekmektedir. Bu yazıda otizmi diğer gelişimsel
bozukluklardan (asperger, rett sendromu, tanımlanmamış yaygın gelişimsel
bozukluklar gibi) ve dikkat eksikliğinden nasıl ayırabileceğinize dair bilgiler
bulabileceksiniz.
Çocuğunuzun
Otizm İşaretleri Gösterdiğini Nasıl Anlarsınız?
Problemleri
tespit edebilmek için kendinize şu soruları sorunuz:
1) Çocuk ebeveyn ya da bakıcı ile yakınlık kurmakta güçlük çekiyor mu ve bu kişileri yanında istiyor mu?
2) Çocuk jest ve mimiklerle iletişim kurabiliyor; gülümseme, kaş çatma, kafasını sağa sola sallama ve diğer bazı hareketleri tutarlı bir şekilde kullanabiliyor mu?
3) Çocuk kelimeleri kullanmaya başladıysa; onları anlamlı bir şekilde kullanabiliyor mu? Kullanabiliyorsa cümle duygu içeriyor mu? Örneğin; “Anne seni seviyorum” cümlesi duygu içerirken “Bu bir masa” cümlesi nesne tanımlamasıdır.
1) Çocuk ebeveyn ya da bakıcı ile yakınlık kurmakta güçlük çekiyor mu ve bu kişileri yanında istiyor mu?
2) Çocuk jest ve mimiklerle iletişim kurabiliyor; gülümseme, kaş çatma, kafasını sağa sola sallama ve diğer bazı hareketleri tutarlı bir şekilde kullanabiliyor mu?
3) Çocuk kelimeleri kullanmaya başladıysa; onları anlamlı bir şekilde kullanabiliyor mu? Kullanabiliyorsa cümle duygu içeriyor mu? Örneğin; “Anne seni seviyorum” cümlesi duygu içerirken “Bu bir masa” cümlesi nesne tanımlamasıdır.
Bu
üç temel soru ile çocuğun otistik bozukluk yelpazesindeki işaretleri
gösterdiğine kanaat getirebiliriz. Bu üç belirti dışında kalan tüm belirtiler
ikincil semptom olarak adlandırılır ve bizi direkt otizme götürmez. Çünkü bu üç
temel problem dışındaki problemler başka diğer bozukluklarda da görülebilir.
Örneğin; dokunma ve sese karşı aşırı duyarlı olmak birçok bozuklukta ortak
olarak görülen bir problemdir.
Otizm
ile karıştırılan bir başka bozukluk ise dikkat eksikliği ve hiperaktivite
bozukluğudur. Bu noktada da dikkat edilmesi gereken durum otizm spektruma sahip
çocukların çoğunun dikkat eksikliği ve hiperaktivite yaşıyor olduklarıdır.
Çocuk hem yukarıdaki üç temel (yakınlık kurma, iletişime geçme, duygu içerikli
cümle kurma) konuda sıkıntı yaşıyor hem de dikkati dağınık ve aşırı dürtüsel
olabilir. Ancak üç temel konuda sıkıntı yaşamayan, dikkati dağınık ve dürtüsel
bir çocuk için dehb düşünülmelidir. Bilmemiz gereken şey; her dikkat eksikliği
ve hiperaktivite yaşayan çocukta otizm görülmediğidir.
Türkiye’de çocuklara tanı koyma yaklaşık olarak 4 yaşı bulmaktadır. Bu
sayı bize erken tanı ve müdahale konusunda daha bilinçli ve dikkatli olmamız
gerektiğini söylemektedir. Çünkü 4 yaşına gelmiş bir çocuk, beyninin en hızlı
işlediği ilk yıllarını eğitimsiz geçirmiş olmaktadır. Zaman kaybı çocuğun
gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu olumsuz etkiler bize erken tanı ve
müdahalenin önemini vurgulamaktadır. Çocuğunuzla ilgili bir sorun
hissettiğinizde lütfen geç olmadan psikolog, psikiyatr gibi profesyonellere
başvurun ve unutmayın ki çocuklarınızı en iyi tanıyan ve gözlemleyen
sizlersiniz. Siz bir sorun olduğunu hissediyorsanız kaygılarınızı bir
profesyonele danışmaktan çekinmeyiniz.
Yorumlar
Yorum Gönder