Ana içeriğe atla

İlişkide Tehlike Çanları: "BİZ'e ne oldu?"

         Çift olabilmek; ‘Ben’ ‘Sen’ ile ‘Ben’i koruyarak, ‘Sana’ saygı duyarak ‘Biz’ olabilmektir. Bir çeşit yaşam sözleşmesidir. Peki ne oluyor da güzel başlayan ilişkiler hayal kırıklığı ve mutsuzlukla devam ediyor, hatta yaşam sözleşmesinin feshine gidiyor?
Çiftlerde problemli belirtilerin ortaya çıktığı alanlar;
1)  İş ve Ekonomik Konular: Parayı kimin kazandığı, paranın nasıl yönetildiği, iş stresinin eve yansımaları
2)  Anne Baba olmak:  Çocukların bakımı ve sorumluluğu, gelecekleri konusunda duyulan endişeyi çift olarak paylaşamamak
3) Zaman ayırmak ve iletişim kurabilmek:  “Artık konuşacak bir şey bulamıyoruz.”
4) Bir türlü çekirdek aile olamamak: Eşlerden birinin ailesiyle birlikte yaşamak ya da çok sık görüşüyor olmak
5) Cinsellik: Cinsel ilişkilerin istenilen sıklıkta ve kalitede olmayışı
      Çift terapisi; kişilerin birlikte başa çıkmakta zorlandığı bu sorunlu alanların çalışıldığı bir terapi şeklidir. Bu terapi modelinde çiftlerin arasındaki iletişimi güçlendirmek amaçlanır. Terapistin yardımıyla anlaşılabilir, dinlenilebilir ve içtenlikle konuşulabilinir bir ortam sağlanır. Bireylerin olaylara baktıkları bakış açısı terapi ile birlikte çeşitlenir. Bir olayı farklı yönlerinden ele alma farkındalığına erişilir. İlişkilerde BEN-BİZ dengesini kurabilmek ve sahip olduğumuz ilişkiyi güç savaşına dönüştürmemek önemlidir. Terapi ‘keşke’ si en az, en sağlıklı kararı alma sürecidir.
İlişkide tehlike çanlarının çaldığını gösteren belirtiler:
•Olumsuza Odaklanmak
•Eleştiri, savunmacılık, küçümseme, duvar örme, saldırganlık, baskı kurma
•Duygusal kopukluk, içe çekilme
•Onarma girişimlerinin başarısızlığı
•Çiftin arkadaşlığının zayıflaması
•Kaçma, kavga çıkarma ve yalnız bırakma
•Devamlı tehlikede hissetmek (kendini ifade etmeye takılıp kalmak, aşırı duyarlı olmak)
         Yukarıda belirtilen problemlerden birini veya birkaçını ilişkinizde sıklıkla yaşıyorsanız çift terapisine ihtiyaç duyuyor olabilirsiniz, bir uzman eşliğinde bu sorunlara bakmak ilişkinin geleceğine dair en sağlıklı kararı almanızı sağlar.

Uzman Psikolog Begüm Bilgin

Yorumlar

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gölge Öğretmenin iş tanımı

      Gölge öğretmen nedir? Görev ve sorumlulukları nelerdir? Kimler gölge öğretmen olabilir?       Gölge öğretmenler, desteğe ihtiyacı olan çocukların okul saatleri içerisinde ortama uyumları için çalışan profesyonellerdir. Dikkat eksiliği ve hiperaktivite bozukluğuna sahip çocuklar, otizm ve down gibi yaygın gelişimsel bozukluğa sahip çocuklar okula uyum sürecinde desteğe ihtiyaç duyarlar. Gölge öğretmen bu uyum sürecini aile,okul ve özel eğitim çemberinde en iyi şekilde yürütmeye çalışır. Önemli olan sürecin en sağlıklı şekliyle yürütülmesidir. Çocuk gelişimi ve Psikoloji alanlarından mezun kişiler gölge öğretmenlik yapabilir. Bu noktada önemli olan çocuğun davranışlarını iyi gözlemlemek, ihtiyaçlarını fark edebilmek ve davranışsal problemleriyle çalışabilmektir.     Çalıştığım çocuklar genelde otizm spektrum tanısı almış oluyor. İlk aylarda okula alışmalarına yardımcı olmak en önemli görevim. Alışmaya başladıktan sonra davranışsal problemler...

Brene Brown 'Kuvvetle Ayağa Kalkmak' Notları 1

*Gerçek şu ki düşmek can yakar. Zor olan cesur olmaya devam etmek ve el yordamıyla da olsa tekrar ayağa kalkmaktır. *Başarılı ve kuvvetli ilişkilere sahip insanların ortak noktası; bu insanlar duygusallığın gücünü görüyorlar ve kendilerini rahatsızlığın kollarına bırakmaktan korkmuyorlar. *Evet, kusurluyum ve kırılganım, bazen de korkuyorum ama bu, cesur olduğum, sevilmeye ve birilerine ait olmaya layık olduğum gerçeğini değiştirmez. *Saklanmak, rol yapmak ve kırılganlığa karşı zırhlanmak bizi öldürüyor: Ruhlarımızı, umutlarımızı, potansiyelimizi, yaratıcılığımızı, liderlik etme yetimizi, inancımızı ve mutluluğumuzu etkiliyor. *Bugün incinmiş hissetmek yerine incindiği için asabileşen, acıyı kabul etmek yerine diğerlerine acı çektiren çok fazla insan var. Bu insanlar hayal kırıklığı hissetmeyi göze almak yerine hayal kırıklığı içinde yaşamayı seçiyorlar. *Yardım istemek; tavırlı bir davranıştır ve tavırlı olmak güzeldir. Tavırlı insan kendini rahatsızlığın kollarına bırakıp, ...

Hatırlat da Haziran sonunda çocukluğumu yakalım

sen beni öpersen belki de ben Fransız olurum şehre inerim bir sinema yağmura çalar otomobil icad olunur, zarifoğlu ölür dünyadaki tüm zenciler kırk yaşından büyüktür. -Senegalliler dahil değil sen beni öpersen belki de bulvarlar iltihablanır çağdaş coğrafyalarda üretir cesetlerini siyaset bilimi o vakit bir sufiyi darplarla gebertebilirsin hayat bir yanıyla güzeldir canım, sen de güzelsin -yoksa seni rahatsız mı ettim? sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim elbette gayet rasyoneldir attan atlamak -Freud diye bir şey yoktur. sen beni öpersen belki de ben gangsterleşirim belki de şair olurum seni de aldırırım yanıma bilesin; göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün yani ya bu eller öpülür, ya sen öldürülürsün. -haydi iç de çay koyayım. Ah Muhsin Ünlü