Ana içeriğe atla

Travmada Sanat Terapisi


        Sanatın psikoterapide kullanımı 19. yüzyıla kadar dayanmaktadır. Çoğunlukla her yaş grubunun yaşadığı depresyon, travma, uyum bozuklukları ve farklı gelişen çocukların kendini ifade edebilmesi için kullanılmaktadır. Sanat terapisi yönteminde boyalar, kurdeleler, renkli kağıtlar gibi elle tutulur malzemeler kullanılır ya da sanatın değişik dallarından faydalanılır. Bu malzemeler ile bir ürün yaratılır. Bu noktada danışanın sanata yetenekli olmasına ya da daha önce sanatla uğraşmış olmasına gerek yoktur. 
        Bazı olumsuz ve zor duygularla yüzleşmek, onlarla baş etmek kişiye oldukça zor gelir. Hatta bazı duygular ve olaylar o kadar ağırdır ki onları söze dökmek iyice zorlaşır. Sanat terapisi tam da bu noktada, sözün bittiği yerde başlar. Bu terapinin amacı; danışanın olumsuz duygularını bir başka nesne ile ifade etmesini sağlamaktır. Böylece olumsuz duygular somutlaşır ve dışsallaşır. Bastırılmış ve derinde kalmış duyguların açığa çıkması muhtemeldir. Kişinin bir ürün aracılığıyla iç dünyasından parçalar görmesi kendine dair farkındalığını da arttıran bir durumdur. Özellikle travma yaşayan kişilerde tutulmuş içsel bir enerji mevcuttur. Bu enerjinin dışavurumu sanatla sağlanır. Danışanın iç dünyasındaki güçlü ve zayıf yönlerini keşfetmesine olanak tanır. Bunlarla nasıl baş edeceğini öğrenir. Kendini ifade edecek güvenli bir alan bulur. Doğrudan problem hakkında konuşmak yerine, ifade edebileceği kadarını yansıtır, göstermek istemediklerini kendine saklar. 
       Travma; yaşamınıza tehdit, vücut bütünlüğünüze tehdit, sevdiklerinize tehdit sonucu oluşabilen ciddi bir psikolojik örselenme ve tetikleyicidir. Fiziki tehditler sonucunda oluşan travmaların yanısıra psikolojik tehdit sonucu oluşan travmalar da mevcuttur. Bunlar; başarısızlık, kıyaslanma, ihmal ve dışlanma sonucu olabilmektedir. Ancak şu da unutulmamalıdır ki; her travmatik olay travma yaratmaz. 

        Travmatik olayın travma yaratıp yaratmadığını nasıl anlarsınız?

1)  Tekrar eden, istemsiz, sıkıntı veren anılar
2)  Olayla ilgili anı, rahatsız edici düşünce ve duygulardan kaçınma, bunlardan uzak durma çabaları
3). Olumsuz duygusal durumların sıklığının önemli ölçüde artması
4)  Toplumsal olarak geri çekilme, içine kapanma
5)  Uyku Bozukluğu
6). Öfke patlamaları, aşırı huysuzluk 
7)  Her an tetikte olma hali 
8). Odaklanma güçlükleri
9) Abartılı irkilme tepkileri

Travmatik bir olay yaşamış ya da tanıklık etmişseniz, yukarıdaki belirtilerden birkaçını son 3 aydır yaşıyorsanız psikoterapi desteği almanız gerekmektedir. Çocuklarda yukarıdaki belirtilere ek olarak sevdikleri oyuncaklardan uzaklaşma görülebilir. Sanat terapisi; çocuk, ergen, yetişkin her yaş grubuna uygulanmaktadır.  

Yorumlar

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gölge Öğretmenin iş tanımı

      Gölge öğretmen nedir? Görev ve sorumlulukları nelerdir? Kimler gölge öğretmen olabilir?       Gölge öğretmenler, desteğe ihtiyacı olan çocukların okul saatleri içerisinde ortama uyumları için çalışan profesyonellerdir. Dikkat eksiliği ve hiperaktivite bozukluğuna sahip çocuklar, otizm ve down gibi yaygın gelişimsel bozukluğa sahip çocuklar okula uyum sürecinde desteğe ihtiyaç duyarlar. Gölge öğretmen bu uyum sürecini aile,okul ve özel eğitim çemberinde en iyi şekilde yürütmeye çalışır. Önemli olan sürecin en sağlıklı şekliyle yürütülmesidir. Çocuk gelişimi ve Psikoloji alanlarından mezun kişiler gölge öğretmenlik yapabilir. Bu noktada önemli olan çocuğun davranışlarını iyi gözlemlemek, ihtiyaçlarını fark edebilmek ve davranışsal problemleriyle çalışabilmektir.     Çalıştığım çocuklar genelde otizm spektrum tanısı almış oluyor. İlk aylarda okula alışmalarına yardımcı olmak en önemli görevim. Alışmaya başladıktan sonra davranışsal problemler...

Brene Brown 'Kuvvetle Ayağa Kalkmak' Notları 1

*Gerçek şu ki düşmek can yakar. Zor olan cesur olmaya devam etmek ve el yordamıyla da olsa tekrar ayağa kalkmaktır. *Başarılı ve kuvvetli ilişkilere sahip insanların ortak noktası; bu insanlar duygusallığın gücünü görüyorlar ve kendilerini rahatsızlığın kollarına bırakmaktan korkmuyorlar. *Evet, kusurluyum ve kırılganım, bazen de korkuyorum ama bu, cesur olduğum, sevilmeye ve birilerine ait olmaya layık olduğum gerçeğini değiştirmez. *Saklanmak, rol yapmak ve kırılganlığa karşı zırhlanmak bizi öldürüyor: Ruhlarımızı, umutlarımızı, potansiyelimizi, yaratıcılığımızı, liderlik etme yetimizi, inancımızı ve mutluluğumuzu etkiliyor. *Bugün incinmiş hissetmek yerine incindiği için asabileşen, acıyı kabul etmek yerine diğerlerine acı çektiren çok fazla insan var. Bu insanlar hayal kırıklığı hissetmeyi göze almak yerine hayal kırıklığı içinde yaşamayı seçiyorlar. *Yardım istemek; tavırlı bir davranıştır ve tavırlı olmak güzeldir. Tavırlı insan kendini rahatsızlığın kollarına bırakıp, ...

Hatırlat da Haziran sonunda çocukluğumu yakalım

sen beni öpersen belki de ben Fransız olurum şehre inerim bir sinema yağmura çalar otomobil icad olunur, zarifoğlu ölür dünyadaki tüm zenciler kırk yaşından büyüktür. -Senegalliler dahil değil sen beni öpersen belki de bulvarlar iltihablanır çağdaş coğrafyalarda üretir cesetlerini siyaset bilimi o vakit bir sufiyi darplarla gebertebilirsin hayat bir yanıyla güzeldir canım, sen de güzelsin -yoksa seni rahatsız mı ettim? sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim elbette gayet rasyoneldir attan atlamak -Freud diye bir şey yoktur. sen beni öpersen belki de ben gangsterleşirim belki de şair olurum seni de aldırırım yanıma bilesin; göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün yani ya bu eller öpülür, ya sen öldürülürsün. -haydi iç de çay koyayım. Ah Muhsin Ünlü