Ana içeriğe atla

Klinik Psikoloji Yüksek Lisansı Kazanabilmek

       Psikoterapist olmak isteyen kişiler klinik psikoloji yüksek lisansı yapmak zorundadır. Çünkü getirilen yasa ile, klinik psikoloji yüksek lisansı yapmadığınız takdirde klinik açabilmeniz mümkün değil. Ülkemizde bunun denetimi az. Yani önüne gelen kendini psikoterapist olarak tanıtabilir. O yüzden herkesin bilinçlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Sadece klinik açmak için değil, terapi yapabilme yeterliliğine sahip olabilmeniz için de yüksek lisans yapmak gerekiyor. Lisans eğitimi terapi yapabilmek için yeterli bir eğitim seviyesi değil.
       Peki klinik psikoloji yüksek lisansını kazanmak için ne gibi şartlar var?

1) Psikoloji mezunu olmak ( Eğer psikoloji mezunu değilseniz girmeniz imkansız değil. Bunun için  başvuracağınız okulun bilimsel hazırlık programına alınıyorsunuz  ve yüksek lisansa girmeniz mümkün oluyor. Ancak bu yüksek lisans eğitim sürenize artı 1 yıl demek)

2) YDS de en az 55 almak

3) Ales ten en az 60 almak

4) Başvurduğunuz okulun bilim sınavından geçerli not almak

5) Başvurduğunuz okulun mülakatı

6) En az 1 adet referans mektubu ( Bu da lisans hayatınızda yaptığınız stajların önemini vurgular nitelikte)

         Yüksek lisans bilim sınavına nasıl hazırlanılır?
1) Psikoterapi kuramlarının neler olduğunu iyi bilmek gerekir. (Bilişsel davranışçı terapi ve psikanaliz gibi en temelleri bilmek önemli)

2) Bir vaka analizi yapabilmek. Bunu kendi seçeceğiniz yönelimden de yazabileceğiniz gibi, soruda yönelimi de verebilir.

3) Bazı okullar sınavda istatistik bilgisi sorabilir.

4) Bilgi Üniversitesi her bilim sınavında bir adet ülkenin güncel sorunlarıyla ilgili soru sormaktadır. (Göç, maden kazaları, toplumsal travmalar vb.)

Şartların kolay gözükmediğinin farkındayım. Hepsi tek tek emek isteyen, zorlu süreçler. Ama çaba gösterip, uğraşan ve kazanan pek çok kişi var. Hayaliniz buysa pes etmeyin. Kendinizi geliştirin, gönüllü olun, okuyun.

Yorumlar

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gölge Öğretmenin iş tanımı

      Gölge öğretmen nedir? Görev ve sorumlulukları nelerdir? Kimler gölge öğretmen olabilir?       Gölge öğretmenler, desteğe ihtiyacı olan çocukların okul saatleri içerisinde ortama uyumları için çalışan profesyonellerdir. Dikkat eksiliği ve hiperaktivite bozukluğuna sahip çocuklar, otizm ve down gibi yaygın gelişimsel bozukluğa sahip çocuklar okula uyum sürecinde desteğe ihtiyaç duyarlar. Gölge öğretmen bu uyum sürecini aile,okul ve özel eğitim çemberinde en iyi şekilde yürütmeye çalışır. Önemli olan sürecin en sağlıklı şekliyle yürütülmesidir. Çocuk gelişimi ve Psikoloji alanlarından mezun kişiler gölge öğretmenlik yapabilir. Bu noktada önemli olan çocuğun davranışlarını iyi gözlemlemek, ihtiyaçlarını fark edebilmek ve davranışsal problemleriyle çalışabilmektir.     Çalıştığım çocuklar genelde otizm spektrum tanısı almış oluyor. İlk aylarda okula alışmalarına yardımcı olmak en önemli görevim. Alışmaya başladıktan sonra davranışsal problemler...

Brene Brown 'Kuvvetle Ayağa Kalkmak' Notları 1

*Gerçek şu ki düşmek can yakar. Zor olan cesur olmaya devam etmek ve el yordamıyla da olsa tekrar ayağa kalkmaktır. *Başarılı ve kuvvetli ilişkilere sahip insanların ortak noktası; bu insanlar duygusallığın gücünü görüyorlar ve kendilerini rahatsızlığın kollarına bırakmaktan korkmuyorlar. *Evet, kusurluyum ve kırılganım, bazen de korkuyorum ama bu, cesur olduğum, sevilmeye ve birilerine ait olmaya layık olduğum gerçeğini değiştirmez. *Saklanmak, rol yapmak ve kırılganlığa karşı zırhlanmak bizi öldürüyor: Ruhlarımızı, umutlarımızı, potansiyelimizi, yaratıcılığımızı, liderlik etme yetimizi, inancımızı ve mutluluğumuzu etkiliyor. *Bugün incinmiş hissetmek yerine incindiği için asabileşen, acıyı kabul etmek yerine diğerlerine acı çektiren çok fazla insan var. Bu insanlar hayal kırıklığı hissetmeyi göze almak yerine hayal kırıklığı içinde yaşamayı seçiyorlar. *Yardım istemek; tavırlı bir davranıştır ve tavırlı olmak güzeldir. Tavırlı insan kendini rahatsızlığın kollarına bırakıp, ...

Hatırlat da Haziran sonunda çocukluğumu yakalım

sen beni öpersen belki de ben Fransız olurum şehre inerim bir sinema yağmura çalar otomobil icad olunur, zarifoğlu ölür dünyadaki tüm zenciler kırk yaşından büyüktür. -Senegalliler dahil değil sen beni öpersen belki de bulvarlar iltihablanır çağdaş coğrafyalarda üretir cesetlerini siyaset bilimi o vakit bir sufiyi darplarla gebertebilirsin hayat bir yanıyla güzeldir canım, sen de güzelsin -yoksa seni rahatsız mı ettim? sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim elbette gayet rasyoneldir attan atlamak -Freud diye bir şey yoktur. sen beni öpersen belki de ben gangsterleşirim belki de şair olurum seni de aldırırım yanıma bilesin; göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün yani ya bu eller öpülür, ya sen öldürülürsün. -haydi iç de çay koyayım. Ah Muhsin Ünlü