Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Farklı Gelişen Çocuklarda Floortime Yaklaşımı ile Terapi

Farklı Gelişen Çocuklarda Floortime Yaklaşımı ile Terapi      Yetişkinler kendilerini sözle anlatırken, çocuk oyunla kendini ifade etme yolu bulur. Duygu ve düşüncelerini oyun aracılığıyla paylaşır, onunla eğlenir ve öğrenir. Bu sebeple çocukla çalışırken en etkili yöntemlerden biri oyundur.       Floortime yani ‘yerde oyun’   adı verilen yöntem; duygulanım ve heyecan içererek çocukla karşılıklı iletişimi esas alır ve oyunu terapi aracı olarak kullanır. Bu yöntem; çocuk ve aileyi birlikte değerlendirerek, çocuğun gelişimini desteklemeyi amaçlar. Yaygın gelişimsel bozuklukları, genel gelişim gerilikleri, Down Sendromu, öğrenme, dikkat zorlukları, iletişim ve dil zorlukları çeken çocuklarda uygulanır. Çocuğun bireysel farklılıklarını göz önünde bulundurularak, gelişimsel olarak hangi düzeyde olduğu saptanır. Bununla birlikte çocuğun güçlü yönleri de esas alınır. Floortime yöntemi ile çocuk şu alanlarda güçlendirilir: Ortak dikkat, or...

Anne olmanın dayanılmaz endişesi - Ankara Gelişim Envanteri

Çocuğun gelişimi ile ilgili anne olarak aklımıza o kadar çok soru takılıyor ki. Bazen bu sorular yumak olup büyüyor ve ‘Çocuğum gerçekten sağlıklı gelişiyor mu?’ sorusunu akla getiriyor. Anne olmaya eşlik eden huzursuzluk, endişe ve yetersizlik hisleri sizde de oluyor mu? Siz annesiniz. Ve anneler çocuklarıyla ilgili endişelerde çoğu zaman haklıdır. Herhangi bir sorun olduğunu düşünüyorsanız çekinmeden bir uzmandan destek isteyiniz. Uzmanlar çocuğun gelişimini nasıl ölçer? Çocukların gelişimi objektif olması açısından çeşitli test ve envanterle ölçülür.   Ankara Gelişim Envanteri bu gelişim testlerinden en önemlilerinden biridir.   Çocuğun doğumundan 6 yaşına kadar olan süreçte herhangi bir zamanda yapılabilir. Ankara Gelişim Tarama Envanteri   (AGTE) neleri ölçer? 1)     Dil Bilişsel Gelişim 2) İnce Motor Gelişim 3) Kaba Motor Gelişim 4)    Sosyal Beceri / Özbakım AGTE çocuğa bakımı kim veriyorsa o kişiyle yapılır. Başta da bel...

Minimalizm / Kon Mari Yöntemiyle Kitap Düzenleme

Herkese merhabalar,     Minimalizm yazım yüzlerce kişiye ulaşmış. Bu beni inanılmaz mutlu etti. Bu yolculuğumun nasıl ilerlediğiyle ilgili tekrar yazmak istedim. HİÇ KOLAY DEĞİL! Ama bunu dert edip, sadeleşmek zorundayım düşüncesiyle devam etmiyorum. Beni rahatsız ettikçe kategori kategori sadeleşmeye devam ediyorum.     Sadeleşmenin en zor bulduğum kısmı kitaplarımdı. Onlarla aramda bir gönül bağı varmış gibi hissediyorum (ki sık sık kitap okuyan, kitaplığı olan insanlar bu hissi anlayacaktır). Bir de ileride kendi evimde büyük bir kitaplık yaratmak istediğim için hiçbirini atmak,vermek istemiyordum. Bu hafta bunun üzerine oldukça düşündüm. Odamın çoğunu kaplamış onlarca kitabın hepsi bana keyif veriyor mu diye? Burada önemli olan şey sayı mıydı? Okuduğun bir kitabı bir daha okuyacak mısın?      Sorularımı da yanıma alıp kitap raflarımdaki tüm kitapları yere indirdim. İlkokulda, lisede beni en çok etkileyen kitaplar, lisede zorla asla sevmeden okud...

AYRILIK

"Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne güz, ne ceplerde tren tarifesi, ne turna katarı gökte... İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık. İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini, birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine. Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken duvarlara dalıp dalıp gitmesi. Türküsünü söyleyecek kimsesi kalmamak ayrılık. Ödünç sesle konuşan bir kalabalık içinde kendi sesiyle silinmek. Birdenbire büyümesi, gülüşü artık yaprak kıpırdatmayan bir çocuğun. İnsanın yaşlandıkça kendi kuyusuna düşmesi. Bir kadının yatağına uzanan kül bağlamış bir gövde. Saçına rüzgar, sesine ışık düşürememek kimsenin. Parmaklarını sözüne pınar edememek. Uzaklarda bir adamın üşümesi, bir kadın dağlara daldıkça. Işıklı vitrinlere bakmadan geçmek çarşılardan. Çiçekçilerden uzağa düşmesi insanın yolunun. Evlerle sokaklar arasında bir ayrım kalmaması... Ayrılık o küçük ölüm, usta dokunuşlarla bizi büyük ölüme ...

Travmada Sanat Terapisi

        Sanatın psikoterapide kullanımı 19. yüzyıla kadar dayanmaktadır. Çoğunlukla her yaş grubunun yaşadığı depresyon, travma, uyum bozuklukları ve farklı gelişen çocukların kendini ifade edebilmesi için kullanılmaktadır. Sanat terapisi yönteminde boyalar, kurdeleler, renkli kağıtlar gibi elle tutulur malzemeler kullanılır ya da sanatın değişik dallarından faydalanılır. Bu malzemeler ile bir ürün yaratılır. Bu noktada danışanın sanata yetenekli olmasına ya da daha önce sanatla uğraşmış olmasına gerek yoktur.          Bazı olumsuz ve zor duygularla yüzleşmek, onlarla baş etmek kişiye oldukça zor gelir. Hatta bazı duygular ve olaylar o kadar ağırdır ki onları söze dökmek iyice zorlaşır. Sanat terapisi tam da bu noktada, sözün bittiği yerde başlar. Bu terapinin amacı; danışanın olumsuz duygularını bir başka nesne ile ifade etmesini sağlamaktır. Böylece olumsuz duygular somutlaşır ve dışsallaşır. Bastırılmış ve derinde kalmış duyguların açığa...

İnsanın Acısını İnsan Alır

"Sevmeyi özledim biliyor musunuz? Kayıtsız şartsız bir gülüşü. Olur olmaz yerde ağzıma bir öpücüğün konmasını. Bir doğruya sevinmekten çok bir saçmalığa gülümseyebilen hoşgörüyü. 'Nerde kaldın' ayazını değil, 'hoş geldin' iyiliğini. Hiçbir şeyle yatışmayan yürek telaşını. Kapı zilleriyle telefonlar arasında tükenmeyi. Geceyi bir hayal hazinesine çeviren uykusuzluğu. Bir gövdenin önünde diz çökmeyi. Kendimi severek yürümeyi kalabalıkta. 'Göğe bakma duraklarını' özledim. Yağmuru kirpiklerden içmeyi. Yumruk kadar bir yüreğe dünyayı sığdırma hünerini. 'Sana sevinç verdiğim sürece ben buradayım' zenginliğini özledim. " Şükrü Erbaş

Çift Terapisi ile İlişkiyi İyileştirmek Mümkün mü?

     Çift terapisi; birbirleriyle çatışma yaşayan iki insanın arasındaki ilişkiyi iyileştirmek için düzenlenmiş bir terapi biçimidir. Terapist bireylerin kendi ilişkilerine objektif olarak bakmalarına yardımcı olur. Objektif bakışla birlikte birbirlerine olan işlevsiz davranış biçimleri de değişmeye başlar. İlişki yaşanırken sorunlara odaklanmaktan duygular es geçilir. Terapi duygulara odaklanarak, çiftlerin yakınlık için gerekli duyguları yansıtmalarını sağlar.        Terapiye gelen çiftlerin genel problemi iletişimsizliktir. ‘Beni anlamıyor!’ ‘Biz konuşamıyoruz!’ cümlelerini sıklıkla sarf ederler. Bu nedenle terapide; çiftlerden birbirlerine dönük oturmaları istenir. Göz göze iletişim kurmaları sağlanır. Sorunu bir de bu oturma biçimiyle objektif bir gözün önünde ortaya koymaları beklenir.       Terapi; çiftlere adaletli bir konuşma ortamı sunar. Her bireye eşit süre verilir. Haklılık değil, problemlerin...

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *