Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İlişkide Tehlike Çanları: "BİZ'e ne oldu?"

         Çift olabilmek; ‘Ben’ ‘Sen’ ile ‘Ben’i koruyarak, ‘Sana’ saygı duyarak ‘Biz’ olabilmektir. Bir çeşit yaşam sözleşmesidir. Peki ne oluyor da güzel başlayan ilişkiler hayal kırıklığı ve mutsuzlukla devam ediyor, hatta yaşam sözleşmesinin feshine gidiyor? Çiftlerde problemli belirtilerin ortaya çıktığı alanlar; 1)    İş ve Ekonomik Konular: Parayı kimin kazandığı, paranın nasıl yönetildiği, iş stresinin eve yansımaları 2)    Anne Baba olmak:   Çocukların bakımı ve sorumluluğu, gelecekleri konusunda duyulan endişeyi çift olarak paylaşamamak 3)  Zaman ayırmak ve iletişim kurabilmek:   “Artık konuşacak bir şey bulamıyoruz.” 4)  Bir türlü çekirdek aile olamamak: Eşlerden birinin ailesiyle birlikte yaşamak ya da çok sık görüşüyor olmak 5)  Cinsellik: Cinsel ilişkilerin istenilen sıklıkta ve kalitede olmayışı       Çift terapisi; kişilerin birlikte başa çıkmakta zorlandığı bu...

Can Yücel'den Kendime Not

Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama, Yarım saat erkene kurulsun saatin Kedi gibi gerin, ohh ne güzel yine uyandım diye sevin.. Pencereni aç, yağmur da olsa, fırtına da olsa nefes al derin derin Yüzüne su çarpma, adamakıllı yıka yüzünü serin serin Geceden hazır olsun, yarın ne giyeceğin Ona harcayacağın vakitte bir dilim ekmek kızart Çek kızarmış ekmek kokusunu içine Bak güzelim kahvaltının keyfine.. Ayakkabıların boyalı olsun,  kokun mis, Önce sana güzel gelsin aynadaki siluetin Çık evinden neşeyle, karşına ilk çıkana gülümse, aydınlık bir gün dile Sonra koş git işine, dünden, önceki günden, Hatta daha da eskiden yarım ne kadar işin varsa hepsini tamamla, Ohh şöyle bir hafifle Bir güzel kahve ısmarla kendine, seni mutlu eden sesi duymak için alo de Hiç işin olmasa bile öğle üzeri dışarı çık Yağmur varsa ıslan, güneş varsa ısın, hatta üşü hava soğuksa Yürü, yürürken sağa sola bak, öylesine değil görerek bak Çiçek görürsen kokla, köpek görürsen okşa, çocuk ...

Otizm mi Başka Bir Gelişimsel Bozukluk mu Nasıl Anlarım?

          Erken gelişim döneminde çocukların davranışlarını doğru anlayabilmek, tanımak ve yorumlamak çok önemlidir. Çocuk doğumundan bugüne kadar çevreyle etkileşim halindedir. Başlangıçta sözel olmayan, jest ve mimiklere dayanan bir iletişim vardır.  Örneğin; bebeğinize doğru eğilip yüzünüzde gülümseme ile ses çıkarırsanız o da iletişime cevap verip göz teması kuracak ve gülecektir. İşte tam bu noktada, karşılıklı iletişim konusunda sorunlar fark edildiğinde ailenin gözlemi büyük önem taşımaktadır. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte çoğu aile herhangi bir sorunla karşılaştığında internete başvurmakta ve maalesef bilgi kirliliğinden ötürü çocuktaki belirtilerin neyi gösterdiğini anlamakta zorluk çekmektedir. Bu yazıda otizmi diğer gelişimsel bozukluklardan (asperger, rett sendromu, tanımlanmamış yaygın gelişimsel bozukluklar gibi) ve dikkat eksikliğinden nasıl ayırabileceğinize dair bilgiler bulabileceksiniz. Çocuğunuzun Otizm İşaretleri Gösterdiğini N...

Çocuğum dikkat eksikliği ve hiperaktivite tanısı aldı ne yapmalıyım?

Çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite görülme sıklığı %5-10 oranındadır. Böyle bir durumda bilişsel davranışçı terapi, oyun terapisi gibi etkili yöntemlerle çocuk bulunduğu durumla baş etmeyi öğrenir. Peki çocuk psikologa gidiyor ancak siz ebeveyn olarak evde neler yapabilirsiniz? Çocuklarla etkili iletişim yöntemlerinden biri oyundur. Evde onunla pozitif oyun tekniğiyle oyun oynayabilirsiniz. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite tanısı almış çocukla oyun oynarken bazı sıkıntılı durumlar yaşayabilirsiniz. Öfkenizi de çocuğa ceza vererek yatıştırmaya çalışmanız mümkün. Ancak bu tanıyı almış çocuklarla oyun oynarken öncelikli olan şey çocuğun iyi yaptığı şeyleri görmek ve onu olumlamaktır. Yani uygun bir ödül ceza dengesi kurulmalıdır. Aşırı eleştiri, yargılama ve fazla cezadan kaçınılmalıdır. Her çocuk gibi DEHB tanısı almış çocuklar da ilgi beklerler. Anne baba ayrı ayrı ilgisini göstermelidir. Sadece bir taraf değil, anne babanın eşit ilgi alakada olması önemli bir noktadır. B...

Çocuklarda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna dair belirtiler ve tanı koyma süreci ile ilgili internette birçok yazıyla karşılaşmak mümkün. Ancak bu bozukluğun dikkat, hiperaktivite ve dürtüsellik şeklinde üç farklı belirti grubundan oluştuğu unutulmamalıdır. Dikkatsizlik belirtileri: *Yaptığı aktivitede dikkatini sürdürme yeteneği yoktur. *Çocuk başladığı işi bitiremez. *Organize olamaz *Çaba gerektiren işlerden kaçınır. ( okul ödevleri gibi) *Bir şeyleri kaybeder, unutkandır. *Dikkati kolayca dağılır. Hiperaktivite belirtileri: *Sürekli hareket etme eğilimindedir ve yerinde duramaz. *Sınıfta sırasında oturamaz. *Koşma, tırmanma sıklıktadır. Dürtüsellik belirtileri: *Genellikle çok konuşur. *Konuşmalarında daldan dala atlar. *Başkalarının çalışmalarını rahatsız edici seslerle böler ya da sözünü keser. *Sabırsızdır *Sırada beklemekte zorluk çeker. *Başka çocuklara vurma gibi şiddet yönelimi olabilir. Bu sebeple ilişki sorunları yaşar.

Minimalizm (Sadeleşme) Üzerine

         'Minimalizm nedir?' sorusuna tek bir kelimeyle cevap verecek olsak 'sadeleşmek' diyebiliriz. Bu akımın kökenleri 1960 lara kadar uzanıyor. Peki sadeleşmek derken tam olarak ne kastediliyor? Bu akım bir yaşam felsefesi aslında. Hayatınızdaki her şeyi minimal düzeye indirmenizden bahsediyor ki günümüzde bu her gün daha da zorlaşıyor. Eşyalar asla evlere sığmıyor, giysi odaları var, sosyal medyada gereksiz insanlar, mail taşkınlığı ve daha neler neler... Minimalizm tam olarak hayatın her alanında sadeleşmenizi ve haz aldığınız şeylerle yaşamanızı öneriyor. Bu blogta belki minimalizmle ilgili uzun uzun yazılar da paylaşabilirim. Ama bu yazıya başlama sebebim kendi minimalizm deneyimimi anlatmak. Bunu belli aralıklarla, güncelleyerek anlatmak istiyorum çünkü başarmış sayılmam. Günümüz tüketim çılgınlarından biriyken bir anda 'sadeleştim ben' diyemiyorsunuz. Oldukça uzun bir yol bu. "Fakirlik, yoksunluk, eksiklik değildir minimalizm; aksine bilinçli bi...

4 Yaş Çocuğu

Çocuklar her yaşta farklı gelişimsel evrelerden geçerler. Bu sebeple çocuktan beklentilerimiz onun yaşına ve yapabileceklerine göre olmalıdır. Maalesef birçok ebeveyn çocuğunun yaşının gerektirdiklerini bilmediği için fazla beklenti içine girebiliyor ya da çocuğun potansiyelini fark edemiyor. Günümüzde 4 yaşında olan bir çocuk kreşe gidebiliyor. 4 yaşındaki bir çocuğun yapabileceği beceri ve etkinlikler nelerdir sıralayalım. Oyun: -Grup içinde oyun oynayabilir. -Evcilikte rol alabilir. -Hangi oyunu oynayacağının kararını verebilir. -Hayal gücüyle oyun yaratabilir. Dil gelişimi: - Kısa bir öykü anlatabilir. - Öyküdeki kişileri ve yeri bilir, sorular sorabilir. -Beyin fırtınası yapabilir. -Kelimelerin anlamlarını kavrayabilir. Matematik: -Basit neden-sonuç ilişkilerini kavrayabilir. -Nesneleri şekil, renk ve sayısına göre gruplayabilir. -1-5 arası sayıları görsel olarak tanır. -1 den 20 ye kadar sayabilir. Müzik: -Ritme göre dans edebilir. -Ritm tutabilir. -Basit s...

Kayıp ve Yas

      Ölümler ve ayrılıklar maalesef engel olamadığımız, hayatın parçası olan yaşantılardır. Bu yaşanan acı birinin ölümü de olabilir, sevgilinizden ayrılmak, çok sevdiğiniz biriyle ayrı düşmek, çocuğunuzun otizm tanısı aldığını öğrenmek de... Peki böyle bir acı karşısında insan psikolojisi nasıl bir süreçten geçer?       Olaya verilen ilk tepki inkardır. Böyle bir olayın varlığı yadsınır, olmamış farz edilir. İnkarın bir işe yaramadığı, olayın ve acının tam da orta yerde duruyor olduğunu gördüğümüzde ise öfkeleniriz. 'Neden ben?' sorusu her yanımızı çevreler. 'Bu neden benim başıma geldi?' Bu sorularla baş edebilmek için pazarlık aşamasına geçilir. Çünkü eğer en ufak bir yol varsa o yolu bulup her şey düzeltilmelidir. 'Elimden geleni yaparsam, şunu da denersem belki düzelir.' demeye başlanır. Düzelmediğini gördüğümüzde depresyon aşaması başlar. Artık hiçbir şey zevk vermez olur. Elimizde değildir, hayat öyle zordur ki... Acıyı en derinden hissetme ve yaşa...

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *